
Sivri burunlu dar ayakkabıdan oluyor
TIRNAK MANTARINA LAZER
Tırnak mantarı toplumda yüzde 2-28 arasında görülen, tüm tırnak hastalıklarının ise yüzde 50'sini oluşturan bir hastalık özelliğini taşıyor. Tırnak mantarının sadece kozmetik bir kusur olmadığını, sağlık açısından da son derece sakıncalı bir durum olduğunu belirten Acıbadem Bakırköy Hastanesi'nden Cilt Hastalıkları Uzmanı Dr. Belma Bayraktar, “Tırnak mantarı kişiden kişiye ortak kullanım alanlarından (havuz, hamam, sauna gibi), ya da ortak kullanılan eşyalarla (terlik, havlu gibi), manikür-pedikür aletleriyle rahatlıkla bulaşarak toplumsal problem haline gelebiliyor. Özellikle diyabet hastaları, bağışıklık sistemi zayıflamış olanlar (AIDS gibi), sporcular, ayakları fazla terleyenler, dolaşım bozukluğu olanlar ve 65 yaş üstü kişiler risk altındadır” diyor.
Ayak derisinde mantarı olanlar tedavi edilmediklerinde tırnağa bulaştığını, sivri burunlu, dar ayaykkabı giymenin de tırnakta darbe oluşturduğunu vurgulayan Dr. Belma Bayraktar, darbe yemiş bir tırnakta mantar görülme oranının da arttığını belirtiyor. Sık duş almanın da eğer ayaklar iyi kurulanmıyorsa bir risk faktörü olduğuna değinen Dr. Belma Bayraktar, mantarın ıslak ve nemli ortamda ürediğini söylüyor. Tırnak mantarının günlük yaşamda yarattığı zorluklara da değinen Dr. Belma Bayraktar, şu bilgileri veriyor:
“Tırnak mantarı kendiğinden düzelmiyor ve kişiden kişiye rahatlıkla bulaşıyor. Genellikle darbe yiyen veya baş parmak tırnağında başlıyor, tedavi edilmezse diğer tırnaklara da yayılıyor. Şeker hastalarında veya bağışıklığı düşmüş hastalarda enfeksiyon riski oluşuyor, tırnak çevresinde iltihaplanma olabiliyor, bacak şişebiliyor. Bu durumda antibiyotik tedavisi uygulanıyor. Tırnak batması ayrıca kişide kendine güvensizlik, utanma, sosyal fobi haline gelebiliyor, hatta depresyona bile neden olabiliyor. Kişide ağrı, yürümede güçlüğe yol açıyor. Genellikle tırnakların uç kısımlarında başlıyor tırnakta sararma, kararma, renk düzensizliği, kalınlaşma, ufalanma gibi görünüm bozukluklarına neden olabiliyor.”
KLASİK TEDAVİ Mİ LAZER Mİ?
Tırnak mantarının tedavisi hakkında bilgiler veren Dr. Belma Bayraktar, klasik tırnak mantarı tedavilerinde tırnağı kazıyıp inceltme, tırnak losyonları sürme ve ağızdan aylarca sürebilen mantar tedavileri yapıldığını belirterek şu ayrıntıları sunuyor:
“Lokal uygulanan losyonlarda tırnak yatağına erişim problemi oluyor. Ağızdan alınan tedaviler el tırnaklarında 4 aya, ayak tırnaklarında 6 aya varabilen (tırnağın tutulum alanına bağlı olarak) süreler gerektiriyor. Bu da yaşlı hastalarda büyük problem yaratıyor. Çünkü bu hastalar ağız yoluyla tansiyon, şeker, romatizma, kalp gibi ilaçlar alıyor. Bu ilaçlar mantar ilaçlarıyla reaksiyona girebiliyor. Ayrıca mantar ilaçları kullanırken düzenli aralıklarla karaciğer-böbrek testi yaptırmak gerekiyor. Bu organlara ait hastalıkları olanlarda kullanım kısıtlaması önerilebiliyor. Tedavi bitse bile tekrarlama oranı yüksek olarak gözleniyor.”
Tırnak mantarının tedavisinde “Fraksiyonel Karbondioksit Lazer” yönteminin kullanıldığını ve bunun da yeni bir tedavi olduğunu ifade eden Dr. Belma Bayraktar, lazerle ilgili olarak şu bilgileri paylaşıyor:
“Fraksiyonel Karbondioksit ile mantar tedavisi yeni bir uygulamadır. Güvenli ve etkili bir yöntemdir. Lazer ışınları mantarlar üzerinde yok edici bir etki gösterir. Lazer yöntemine ek olarak mantar solüsyonu da uygulandığında; bu solüsyonun tırnak yatağına ulaşmasını hızlandırıcı etki gösteriyor. Lazer ışınları tedavi edici mikron düzeyinde hüzmeler açarak, losyonların bu hüzmelerden aşağı tabakalara ulaşımını kolaylaştırıyor. Tedaviden yarım saat önce tırnak çevresine lokal anestetik krem uygulanıyor, lazer sonrası 5-10 dakika buz uygulaması gerçekleştiriliyor. Seanslar 4 hafta aralıklarla toplam 3 seans uygulanıyor, lazer aralarında günlük mantar solüsyonları da kullanılıyor. Böylece ağız yoluyla alınan mantar ilaçlarının yan etkilerinin yaşanmaması sağlanıyor.”